Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır ..


Hürriyet yazarı Taha Akyol, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Milli Mücadele'nin kazanılmasında sadece savaşların etkin rol oynamadığını, Ankara hükümetinin başarılı diplomasisi sayesinde de olduğunu belirtti. Akyol, "Başta Mustafa Kemal, Milli Mücadele liderleri “söz konusu olan vatansa”, hiçbir ayrıntıyı “teferruat” saymadılar, kılı kırk yardılar. Zaten Atatürk’ün böyle bir sözü yoktur; onun ayrıntılara dikkat özelliğine de terstir. Milli Mücadele’yi savaşlardan ibaret sanmak yanlıştır" diyerek bugün siyaseti ve diplomasiyi en rasyonel, en başarılı şekilde bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.


Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır

Son kitabı 'Ama Hangi Atatürk?' ile Atatürk hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı araştırmalardan birine imza atan Taha Akyol 'ulusalcıları' üzecek. Akyol, milliiyetçi-ulusalcı çevrelerin son dönemde en sık kullandığı ve Atatürk'e ait olduğu iddia edilen 'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' sözünü Atatürk'ün söylediğine dair ortada bir belge olmadığını söylüyor.

Söz konusu vatansa gerisi...
Bir süredir çeşitli internet sitelerinde görüyordum. Önceki gün de İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak'ın konuşmasında gördüm; Atatürk'ün sözü:
"Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır."

...Üzerinde durmak istediğim husus, Sayın Parlak'ın başörtülü kızların okumasına karşı yaptığı konuşmayı, "Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır" diye bitirmesi, öğretim üyelerinin de bunu büyük coşkuyla alkışlamasıdır.
Başörtülü kızların okuma özgürlüğüne sahip olup olmaması niye "vatan" meselesidir?! Atatürk'ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözü daha uygun düşmez miydi?!.
Neyse... Daha önemlisi, bu sözü Atatürk'ün söyleyip söylemediğidir.

Belgesi açıklanmalı
Atatürk'ün konuşma ve yazışmaları üzerinde araştırmalar yaptım, ben böyle bir sözüne rastlamadım. Dikkatimden kaçmış olabilir; benim ulaşamadığım bir kaynakta yayımlanmış da olabilir. Sayın Rektör veya başka bir araştırmacı Atatürk'ün bu sözü nerede, ne zaman söylediğini ve konuşmasının tam metnini açıklarsa çok iyi olacak; Atatürk'ün hangi bağlamda bu şekilde konuştuğunu ancak o zaman anlarız.

Atatürk vatanı kurtarmak için savaşırken de başka şeyleri "teferruat" saymamıştır: TBMM, hukuk, meşruiyet, siyaset, diplomasi gibi şeyleri asla "teferruat" diye görmemiş, aksine, çok önem vermiş, hele TBMM'yi baş üstünde tutmuştur.
Onun için "Gerisi teferuattır" dediğini sanmıyorum, dediyse bundan kastı ancak şahsi çıkar, hatta şahsi hayat falan olabilir.
Ferdi ve milli hayatta fevkalade önemli olan değerleri ve kurumları "teferruat" durumunda gösterebilecek bu tür soyut alıntılardan, genellemelerden sakınmak gerekir.
Kuran ayeti de olsa, Einstein'ın bilime dair sözü de olsa, Atatürk'ün vecizesi de olsa, bağlamından kopararak veya farklı bağlamlara taşıyarak slogan gibi kullanmak yanlıştır.
Dini ve pozitivist bağnazlıklar böyle oluşur.

Meşruiyet ve hukuk
Atatürk bir defa Sakarya Savaşı, ikinci defa Büyük Taarruz öncesinde TBMM'yi kapatmayı düşünmüştür. Çünkü, Mustafa Kemal'in savaş şartları sebebiyle istediği "fevkalade yetkilere sahip başkumandanlık" kanununu Meclis kabul etmiyordu.

Fakat Mustafa Kemal, Meclis'e dayanmayan bir mücadelenin meşruiyetini kaybedeceğini görerek Meclis'i kapatmamış, aksine, ilkinde iknayı, ikincisinde ortalama bir formülde uzlaşmayı tercih etmiştir.

Türkiye bir "Baas cumhuriyeti" olmadıysa bunun temelinde hem kurtuluşun, hem kuruluşun TBMM'ye dayanmış olması vardır.

Eminim ki Prof. Parlak da Meclis'e, hukuka, demokrasiye, özgürlüğe saygıyı asla "teferruat" saymıyordur.
Yanlış algılamayla bu değerler ve kurumlar "teferruat" gibi görülmesin diye 'tavzih' gereğini duydum.

Söz konusu vatansa gerisi...

Ekonomi Bakanı Zeybekçi de bir sene önce Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı’nın bir toplantısında “Söz konusu Ege ise gerisi teferruattır” demiş.

Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır | Aziz ..

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kalkışmaya karşı sokağa çıkanlardan bahsederken, “mesele vatansa gerisi teferruattır” sözünü birkaç yerde sarf etti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, kendisini darbe girişimi sonrası iktidara haddinden fazla müzaheret göstermekle eleştirenlere cevabı da bu olmuştu: “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.”

Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır

Yakın zamanda bu söz, Afrin harekâtı vesilesiyle defaatle tekrarlanıyor. Zaten, bir ‘harp hali’ sözü değil mi bu? Beka alarmı veren söz… () (Gerçi, askerlik işi de müthiş bir teferruat titizliği icap ettirmez mi? İyi strateji, ‘tümdengelimci’ bir kesip atmayla değil, teferruattan süzülmüş bilgiyle kurulmuyor mu?)

Orada kalmadı, başka sahalara yayıldı. Öncelikle futbol sahasına. Yakın zamanlarda, Galatasaray’ın UltrAslan taraftar grubundan, Fatih Terim’den, Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’dan, kulüpleri söz konusu ise gerisinin teferruat olduğunu bildiren beyanlar duyduk.

Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır

Şubat başında (tam da Türk Tabipleri Birliği yöneticileri gözaltındayken) yapılan bir haberde, sınırda görev yapan hekimlerden birinin: “Burada söz konusu vatansa gerisi teferruattır” dediği aktarılıyordu. Can değeri peşinde, her bir uzvun iç düzenindeki mikroskobik teferruata, ufak bir sinir seğirmesinin bize söyleyebileceklerini anlamaya ömürler yatıran bir meslekten söz ediyoruz.

Türkçemizde farklı kültürden dilimize giren pek çok sözcük mevcuttur. Teferruat sözcüğü de farklı bir kültürden dilimize girmiştir. Bu kelimenin manası ve kökeni pek çok kişi tarafından merak edilmektedir. Bu yazımızda sizler için teferruat ne demek, teferruat ne anlama gelir, cümle içinde kullanımı nasıldır gibi soruların cevaplarını paylaştık.


Mevzu Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır Yazılı Ay Yıldız Yüzük

Nicht personalisierte Inhalte und Werbung werden u. a. von Inhalten, die Sie sich gerade ansehen, und Ihrem Standort beeinflusst (welche Werbung Sie sehen, basiert auf Ihrem ungefähren Standort). Personalisierte Inhalte und Werbung können auch Videoempfehlungen, eine individuelle YouTube-Startseite und individuelle Werbung enthalten, die auf früheren Aktivitäten wie auf YouTube angesehenen Videos und Suchanfragen auf YouTube beruhen. Sofern relevant, verwenden wir Cookies und Daten außerdem, um Inhalte und Werbung altersgerecht zu gestalten.

“Mevzu bahis vatansa, gerisi teferruattır”

Osmanlı dağılıp Türkiye kurulurken bu ikili yapıdan, Türk-İslam Sentezi adıyla yeni bir devlet ideolojisi oluşturuldu. İttihat Terakki’den CHP’ye uzanan seküler ulusal çizgi ve Abdülhamid’den AKP’ye uzanan muhafazakâr ulusal çizgi, hâlen bu toplumun kaderinde rol oynayan iki büyük güçtür. Aralarında zaman zaman sorunlar da yaşanan, iktidar için yarışan bu iki güç, sıkıştıklarında “mevzuubahis vatansa” diyerek kolayca uzlaşabiliyor. Bu topraklarda üçüncü bir yola hiçbir zaman fırsat verilmedi/verilmiyor. Önce İttihatçılar, sonra Kemalistler, din konusunda çekinceli davransalar da sonradan bu ikili senteze sıkı sıkı sarıldılar. Bu yapı, dünden bu güne devam eden, ideolojiler üstü bir niteliğe sahip, resmi bir devlet ideolojisi oldu.

Mevzu Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır.

"Söz konusu vatansa gerisi teferruat" sözü, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu önemli sözü Kurtuluş Savaşı zamanında söylemiştir. Söz konusu vatansa gerisi teferruat sözü "vatan uğruna savaşırken başka şeylerin ayrıntıdan ibaret olduğu, her şeyden önce vatan ve milletin geldiği" manasını taşımaktadır.

Mecburi Seçim Yazısı 1: Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruat mı?

Sevilay Çelenk, Haziran’da bir yazısında en yalın soruyu sormuştu: “Her şeyin ve herkesin gerekirse ‘teferruat’ sayılabildiği bir yer yine de vatan mıdır?” ()