Dolandırıcılık iddiasında bulunun


Şans oyunu oynayanları bulup korkuttular

Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri yürüttüğü soruşturmada, şebeke lideri G.G.’nin de şans oyunu oynayan Alman vatandaşlarını arayarak kendini adliyede çalışan görevli, polis, savcı, avukat veya haciz görevlisi olarak tanıttığı, şans oyunu oynadıklarını, borcu olduklarını ve borcu ödemedikleri takdirde haciz geleceğini ya da mahkemelik olacağını söyleyerek korkutup Western Union aracılığı ile para havalesi yaptırdığı belirlendi. Dolandırıcılık şebekesinin Almanya’da bulunan bazı hesaplara bu paraları yatırarak daha sonra kargo aracılığıyla Türkiye’ye getirdikleri ileri sürüldü.


Dolandırıcılık iddiasında bulunun ..

Dolandırıcılık suçu Whatsapp, Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleşmiş olabilir. Bu durumda ilgili yazışmalar dikkatle muhafaza edilmeli ve okunur çıktıları alınarak ve varsa banka dekontları vs. eklenerek şikayet başvurusunda bulunulmalıdır.

BİR GÜNDE PARÇA PARÇA 60 BİN LİRA
Günaydın'dan Buse Pehlivan'ın haberine göre, Savcılığa ifade veren mağdur Zehra Aslan Şahin, "Nuri Alço'yu şahıs olarak tanırım, kendisini sosyal medya hesabından takip etmekteyim. 9 Şubat günü Nuri Bey'in sosyal medya hesabından 'Mehmet Ali Bey sayesinde bugün tekrar 69 bin lira kazandım. Gerçekten ihtiyacı olan arkadaşlar mesaj atsın. Mehmet Bey'e yönlendireceğim' şeklinde paylaşım gördüm. Nuri Bey'i tanıdığım ve güvendiğim için mesaj attım. Bana bir cep numarası atılarak irtibata geçmem söylendi. Aradım ve bana referansımın kim olduğunu sordular. 'Nuri Bey' dedim ve bana hesap numarası yollayarak, para gönderdiğime dair dekontumu ve kendi hesap numaramı istediler. Bana finansal bir şirket (Western Union) üzerinden paramın işletileceğini, daha sonra bana daha fazla para geleceğini söylediler. Aralıklarla verilen hesap numarasına parça parça paralar yollamaya başladım. Neden benden bu kadar çok para istediklerini sorduğumda beni görüntülü arayarak ofis ortamı gösterdiler, inandırıcılık sağladılar. Bankadan kredi çekmemi söylediler onu da gönderdim. Neden hala para göndermediklerini ısrarla sordum, oyalamaya devam ettiler. Bugün bile beni bu numaralardan aradılar. Eğer para göndermezsem gönderdiğim paraların yanacağını söylediler. Sosyal medya hesaplarını kontrol ettiğimde Nuri Alço'nun hesabında yine benzer paylaşımlar yapıldığını gördüm. Beni yaklaşık 60 bin lira kadar dolandıran kişilerden şikayetçiyim" dedi.

Yasa dışı bahis tuzağına dikkat

Film, çarpıcı ön jeneriğiyle hikâyesine giriş yapıyor. Fonda piyano tınıları duyulurken, illüstrasyon çizimli sayfalar çevrilerek yansıyor önce. Sonra da öne çıkan oyuncular, filmin derinliğindeki anlarıyla yansıyor ön jenerikte. Yıl 1936, Şikago… Önsöz (prolog)… Ekonomik buhran hâlâ sürüyor. Film, Joliet’teki tren garının önünde açılıyor. İşsizlik, açlık ve evsizlik hemen fark ediliyor. Kamera, öne kayarak birini takip ediyor. Sinemada ilk kaydırmalı çekim, Giovanni Pastone’nin 1914 yapımı siyah-beyaz ve sessiz tarihsel filmi “Cabiria” filmiydi. Filmin başlarında kamera, hafifçe öne kayıyordu. Görüntüleri çarpıcı olan bu filmin derinliğinde kamera geriye de kayıyordu. Filmde çevrinme (pan) çekim de vardı. Mottola (James J. Sloyan), hâsılatı almak için kumarhaneye giriyor. Parayı alıyor. Dışarı çıktığında, Erie Kid (Jack Kehoe) siyahî Luther’ı (Robert Earl Jones) kovaladığını izliyor. Oradan tesadüen geçen bir genç gibi görünen bıyıksız Johnny Hooker (Robert Redford) Luther’a yardım ediyor. Mottola ne olduğunu anlayamadan olayın içinde buluyor kendini bir gangster olarak. Hooker, Erie ve Luther, kendi çaplarında üçkâğıtçı bir çete. Bu giriş anı önemli. Geniş final bölümü de öyle. Hooker önce kendine çizgili bir takım elbise alıyor. Fonda neşeli müzik duyuluyor. Hooker, elinde bir çiçek demetiyle müzikhole gidiyor. Güzel Crystal’la (Sally Kirkland) buluşuyor. Sahnedeki işi bittikten sonra bir daha hayal kırıklığı yaşıyor Crystal. Çünkü Hooker rulette J. J.’ye (Ray Walston) üç bin dolar
kaybediyor. Hooker için paranın önemi yok. Günlük yaşam ve o anki mutluluk daha önemli. Hooker, Luther’ın evine gidiyor. Orada Erie de var. Luther’ın karısı Alva (Paulene Myers), çocuğuyla kiliseye gidiyor. Hokker onlara paylarını veriyor. Ama Luther istemiyor. Artık kendine dürüst yol çizmek istiyor. Hooker’a dolandırıcılar kralı Henry Gondorff’a (Paul Newman) gitmesini söylüyor. Öte tarafta, soydukları Mottola, Joliet’teki garın orada sarhoş bulunmuş. Mottola, yeraltı dünyasının krallarından Doyle Lonnegan’ın (Robert Shaw) adamı. Her türlü pis işler yapan Doyle, bankacılık gibi yasal işler de yapıyor. New York ve Şikago’da birçok politikacı ve polis de satın almış bu poker ve bahis tutkunu yeraltı babası. Bir de kirlenmiş polis dedektifi Teğmen Snyder (Charles Durning) var. Hooker’ın peşinde. Çünkü Mottola’yı soyanı biliyor. Gece sokakta beraber yürüyen Hooker ve Erie’yi sıkıştıran Snyder paraların hepsini istiyor. Hooker da ayırdığı sahte paraları bu “iyi” polise veriyor. Çok geçmeden oyuna getirildiğini anlayan Snyder, her şeyi bırakıyor, Hooker’ın peşine düşüyor. Hooker bir dükkândan Luther’ı arıyor, bulamıyor. Telaşla eve gidiyor. Luther’ın ölüsüyle karşılaşıyor. Artık onun tek şey Doyle’dan intikam almak. Görüntü kararıyor.

Hazırlık (Set-Up)… Gündüz. Dış mekânın yansıması sanki fırçayla çizilmiş resim gibi. Dönemin arabaları filme ruh katıyor. Fonda da piyano sesleri duyuluyor. Hooker, Henry’nin kaldığı yere gidiyor. Bu mekânda her şey var. Bar, genelev vs. Henry’nin şimdilik takıldığı çekici kadın Billie (Eileen Brennan) burayı işletiyor. Billie’yle tanışan Hooker, bıyıklı Henry’yi sızmış buluyor. Sarhoş Henry’yi soğuk duşun altında ayıltıyor önce. Henry en son işinde baltayı taşa vurmuş. Floridalı bir senatörü dolandırmış. Uyanık bir şantöz, senatörü uyarmış. Peşine adamlar takmış senatör. Saklanıyor Henry. New York’ta Doyle’un koruması Floyd (Charles Dierkop), golf oynayan Doyle’a Hooker olayı hakkında bilgi veriyor. Hooker da Doyle’a kazık atmak için büyük dolandırıcılık işini öğretmesini istiyor. Her şey Luther için. Luther’ı seven Henry ikna oluyor. Henry önce Hooker’ı önce berbere, sonra da terziye götürüyor. Piyano tınıları eşliğinde “silmeler” de sahne geçişlerini yapıyor bu anlarda. Gecikmeden ekip oluşturmaya başlıyor Henry. Müzikler coşkulu çalmaya başlıyor. Twist (Harold Gould), bir beyin gibi. Çoğu şeyi tasarlıyor, bilgiler topluyor, bahis mekânı hazırlıyor. Twist, Mottola’yı taşocağında Doyle’un tetikçileri Riley (John Quade) ve Cole’un (Brad Sullivan) öldürdüğünü de söylüyor toplantıda. Ekibin içinde J. J. de var. Henry, ikinci adam olarak Hooker’ı öneriyor. Elbette kabul ediliyor. Hedef Doyle.

Yasa dışı bahis siteleri tehlike saçıyor

Masal (The Tale)… Doyle, Riley’e gidiyor Hooker’ın durumunu öğrenmek için. Doyle, Hooker’ın yüzünü bilmiyor. Gündüz. Hooker eczanede Doyle’u bekliyor heyecanla. Doyle, koruması Floyd ve birkaç adamıyla geliyor mekâna. Telefonda hangi atın geleceğini öğrenebilecekmiş Doyle. Sonra telefon geliyor. Doyle bahis oynanan yere geliyor. Twist’in işe aldığı Erie de orada. Her şey öylesine inandırıcı ki, şeytan bile inanabilirdi. Bu büyük senaryonun arkasında bir büyük usta Henry var elbette. J. J., sanki atlar koşuyormuş gibi yarışı anlatıyor. Billie de orada. Herkes Doyle’un karşısında işini kusursuz yapıyor. Hooker garsonluk yapıyor. Ertesi gün Hooker, Doyle’un malikânesine gidiyor. Doyle’a Union Western’de birini tanıdığını söylüyor. Çok yüksek ikramiyeli koşuymuş bu. Doyle’dan payına düşen payını alan Hooker, oradan ayrıldıktan sonra Hooker, kulübeden telefon ediyor. Ardından Snyder’ın saldırısına uğruyor. Kaçıyor. Tren garına giriyor Hooker. Bu kaçma-kovalamaca sahnesinde eğlenceli piyano tınıları da duyuluyor.

Dolandırıcılar hangi yöntemi izliyor