Online kumar bağımlılığı terapisi ile tanışmaya hazır mısınız?
Kumar bağımlılığı tedavisi nasıl yapılır?
Kumar ve özellikle sanal kumar bağımlılığı kendini gizleyebilen bir hastalıktır.
Kumar Bağımlılığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tüm bunlar varsa burada artık bağımlılığın oluştuğundan söz edebiliriz.
Sanal kumar bağımlısı olan bireylere yaklaşım nasıl olmalı?
Kumar oynama davranışı ve bağımlılığı genellikle kumar endüstrisinin kendisi tarafından etkinleştirilir ve sürdürülür. Örneğin kumar reklamcılığı, çevrimiçi pazarlama, sosyal medya, televizyon, gazete reklamları, reklam panoları ve sponsorluk gibi çok çeşitli platformlar hem yeni hem de sürekli kumarbazları çekmek için bir araç olarak kullanılır. Çevrimiçi reklamcılık, demografi ve ilgi alanlarına göre uyarlanabildiği ve hedeflenebildiği için özellikle etkilidir. Sonuç olarak reklam, izleyiciyi birkaç düğmeyi tıklatarak çevrimiçi kumar oynamaya teşvik edebilir.
Online kumar bağımlılığı terapisi ile hayatınızı değiştirin!
Kumar tarihsel değişimi içinde belirli bir yol almıştı ancak sanal hâle geçtikten sonra bu hızın katlarca arttığını ve tehlikenin daha büyük boyutlara ulaştığını söyleyebilirim.
Sanal kumar bağımlılığının belirtileri nelerdir?
Kişi kumar üzerindeki kontrolünü kaybetmiş ve artık kayıplar öngörülemez bir hâle gelmişse bu davranışın bir hastalık hâline geldiğinden bahsedebiliriz.
Yani sanal bahis önceki kumar türlerinde bağımlılık oluşması için gerekli olan süreden daha kısa bir sürede bağımlılık oluşumuna neden olmaktadır.
Pandemi ile beraber sanal kumar sitelerine olan ilginin artmış olduğunu biliyoruz.
Sanal Kumar Bağımlılığı Tedavisi
Bu teoriler, bir kişinin çocuklukta fiziksel veya psikolojik olarak istismara uğraması durumunda, yetişkinlikte nevrotik sorunların gelişmesine yol açabilecek güçlü bir yetersizlik ve öznel boşluk duygusu geliştirebileceğini açıklar. Sık karşılaşılan sorunlara örnek olarak kompulsif alışveriş, alkol bağımlılığı ve sorunlu kumar davranışı sayılabilir. Bu nedenle, sorunlu kumar, kişinin çocukluk dönemindeki sorunlarının davranışsal bir sonucu olabilir.
Oysa sanal kumar bölge ve zaman farkı gözetmeksizin, her şartta ulaşımın kolay olduğu bir kumar türüdür.
Bağımlılık tedavisi üç aşamaya ayrılmaktadır.
Online terapi, kumar bağımlılığını ele alırken zaman ve mekan engellerini ortadan kaldırarak bireylerin yaşam kalitelerini yükseltir. Ancak, bireylerin bu tür bir tedaviden en iyi şekilde yararlanabilmeleri için, profesyonel bir psikologla çalışmaları ve tedavi sürecine tam bir katılım göstermeleri gereklidir.
Kumar bağımlılığı ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi anlamak, bu bağımlılıkla mücadele eden bireylerin daha kapsamlı bir destek almasını sağlar. Yanlış anlamaları ortadan kaldırmak, bağımlılık yaşayan bireylere karşı daha anlayışlı ve etkili bir yaklaşım benimsememize yardımcı olur.
Online kumar bağımlılığı terapisi size özel tedavi yöntemleri sunar.
Kumar bağımlılığı, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlıklarını etkileyen ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkar. Bu bağımlılığın üstesinden gelmek, kişinin yaşam kalitesini artırmak ve daha sağlıklı bir geleceğe ulaşmak için profesyonel yardım almayı gerektirir. Online kumar bağımlılığı terapisi, bireylerin bu zorlu süreçte destek almasını kolaylaştıran bir çözüm olarak öne çıkmaktadır.
Kumar bağımlılığının seyri üç aşamaya ayrılır:
Online kumar bağımlılığı terapisi hizmetinden yararlanmak istiyorsunuz ama fiyat konusunda şüpheleriniz mi var?
Custer, Kumar Bağımlılığı'nın ilerlemesini üç aşama olarak tanımladı:
Kumar bağımlılığı ile ilgili bu yanlış anlamaların düzeltilmesi, bağımlılıkla mücadele eden bireylerin daha iyi anlaşılması ve daha etkili destek ve tedaviye erişmelerinin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Bu yanlış anlamaları ortadan kaldırarak hem bağımlılık yaşayan bireylere hem de toplum geneline daha olumlu ve etkili bir yaklaşımla yardımcı olabiliriz.
Online kumar bağımlılığı terapisi bize neler sunar?
Öncelikle bağımlılık tanısı almamış olmanın kopuk-avungan moda sahip olmayı göstermeyeceğini bilmek oldukça önemlidir. Orta, hafif veya tanı alınmamış bağımlılık düzeylerinde oldukça sık görülebilir. Eğer kişi bir psikoterapi sürecinin içinde değilse bu modun saptaması ve psikoterapiye taşınması bağımlılığın gelişme riskini önleyici nitelikte olacaktır. En önemlisi de kişinin bu moda sahip olmaması bağımlılık geliştirmeyeceği anlamına gelmez. Her ne kadar klinik gözlem yolu ile pek çok bağımlılık yakınmasına sahip kişide kopuk-korungan baş etme modunun olduğunu bilsek de bu her zaman bir ön koşul değildir ve bağımlılık bu modun yokluğunda da görülebilir.
•Aşırı uyku
•Dış görünüş ile aşırı uğraşma
•Yemek yemeyi durduramama
•Aşırı spor yapma
•Pornografinin aşırı tüketimi
•Aşırı sosyalleşme
•Aşırı dizi izleme
•İşkoliklik
•Aşırı ders çalışma
•Telefon ve sosyal medyanın aşırı kullanımı
•Alkol, madde ve davranışsal bağımlılıklar(seks, kumar, sosyal medya, alışveriş vb.)
•Romantik ilişkilerden kopamamak,
Peki kumar bağımlılığı nasıl tedavi ediliyor?
Bağımlılık ruhsal yönüyle kişinin duyguları ve acı verici yaşam deneyimleri ile baş edebilmek adına geliştirilir. Kısaca bağımlılık, kısa vadede ruhsal olarak yatışabilmek için kullanılan veya davranılan bir baş etme stratejisidir. Kişi kumar oynadığı esnada acı veren duygularından kendisini koparır. Kopma hali, kısa vadede acıdan koruyan bir kalkan işlevi görse de(bağımlılık durumunda kişi bilinçli veya bilinçsiz bir biçimde buna inanır) uzun vadede kişinin yaşamını önemli ölçüde sabote eder. Şema terapide kısa vadeli bu baş etme stratejisine kopuk-avungan baş etme denmektedir.
Kopuk- avungan baş etme, sinir sistemimizin düzenlenebilmesi çabası ile süregelen bir çeşit çırpınma halidir. Tanımlanan bu döngü bağımlılığın gelişmesine zemin hazırlar. Kişi hislerinden kendisini kumar ile uzaklaştırmayı sıklaştırdıkça, zamanla yaşamının ve davranışlarının kontrolünü kaybeder. Çoğu zaman bu noktada tıbbi düzeyde kumar bağımlılığın bahsederiz; kopuk-korungan baş etmenin aşırı ve sık kullanımı beynin muhakeme etme, haz ve durdurma ile ilişkili kısımlarının bozulmasına yol açar ve kişi kumar oynama davranışını bu noktada kontrol edemediği bir yerde olabilir.
Kopuk- avungan baş etme çoğu zaman ailenin aracılığı ile açığa çıkar ve güçlenir ve genellikle çocuklukta uyumlu bir stratejidir. Çocuk bu yanıyla doğrudan maruz kaldığı travmatik olaylardan veya ebeveynlerinin birbirilerine karşı yaptığı travmatize edici davranışlarından korur. Çocukluk çağında temelleri atılan bu mekanizmanın varlığı ile beraber bağımlılığı masumlaştırıcı ve özendirici bir sosyal çevrenin varlığı riski önemli ölçüde arttırır. Çocuklarının hayatına çok müdahale eden, cezalandırıcı ve katı, okul başarısı konusunda talepkar, duyguların yaşanmasına ve ifade edilmesine izin vermeyen/eleştiren, fiziksel veya psikolojik şiddet uygulayan, gereğinden fazla sorumluluk veren ailelerin çocukların kopuk-avungan baş etmenin görülme olasılığı fazladır.